Her yıl 22 Mayıs, dünya üzerindeki canlı tiplerinin çeşitliliğini tabir eden biyoçeşitliliğin insan kaynaklı birçok sebepten ötürü azaldığına dikkat çekmek maksadıyla Dünya Biyoçeşitlilik Günü olarak kutlanıyor. Hayat Holding ekolojik okuryazar jenerasyonlar yetiştirmek için başlattığı “Hayata Âlâ Bakarız” Ekolojik Okuryazarlık projesi ile öğrencileri biyoçeşitlilik konusunda eğitiyor.
İklim değişikliği, kirlilik, habitata verilen ziyan ve daha birçok sebepten ötürü dünyada bulunan canlı çeşitliliği günden güne azalıyor ve birçok canlının kuşağı tükeniyor. Ekosistemlerin işleyişini sağlayan ve tabiattaki tüm canlıların hayatını devam ettirebilmesi için gerekli olan biyoçeşitliliğin azalması, ekosistemin istikrarını bozuyor ve bu da besin zincirinin bozulması, iklim değişikliği, güç & su kaynaklarının azalması, hastalık ve zararlıların yayılması üzere meselelere yol açıyor.
Biyoçeşitliliğin azalmasına “dur” demenin en değerli adımlarından biri toplumda bu bahiste farkındalığı artırmak ve doğayı muhafaza şuurunu geliştirmek olarak gösteriliyor. Yalnızca biyoçeşitlilik değil, ekosistemin işleyişini bozan tüm tabiat olaylarına karşı şuurlu ve farkındalığı yüksek, yani ekolojik okuryazar bireyler yetiştirmek sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı.
Hayat Holding Ekolojik Okuryazar Kuşaklar Yetiştiriyor
Ekolojik okuryazarlık, biyoçeşitliliğin azalması üzere değerli çevresel meseleleri anlamak, doğal kaynakları sürdürülebilir bir formda yönetmek ve etrafa hassas kararlar almak için hayati değer taşıyor. Bu sahiden hareketle Hayat Holding, ekolojik okuryazar jenerasyonlar yetiştirmek için başlattığı proje kapsamında “Biyoçeşitlilik” başta olmak üzere “İklim Değişikliği” “Sürdürülebilirlik” mevzularıyla ilgili uzmanlar tarafından hazırlanan eğitim içerikleriyle 3. ve 4. sınıf öğrencilerini ve ailelerini bilinçlendiriyor.
Dünyanın ve canlıların hayatlarına sağlıklı halde devam etmesi için biyoçeşitliliğin korunması için kolektif bir şuur oluşturarak harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Hayat Holding Küresel Kurumsal Bağlantı ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Çağlayan Kent, “Bizler biyoçeşitliliği ‘yaşam kütüphanesi’ olarak tanımlıyoruz. Bugün yaşadığımız gezegende bizim dışımızda yaşayan yaklaşık 2 milyon tanımlanmış çeşit var. Lakin bu hayat kütüphanesindeki her bir çeşit süratle azalıyor ve bu durum ekosistemin işleyişini tehdit ediyor. Örneğin Türkiye’nin en büyük kuş tipi olan “Toy”, İran parsının Anadolu’da yaşayan alt tipi olan “Anadolu Parsı” ve soğuk iklimlerde bulunan “Ters Lale” bunlardan yalnızca birkaçı. Ömür kütüphanemizdeki cinslerin çeşitliliğini koruyabilmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için ortak bir şuur oluşturulmalı, ekolojik hassaslığa sahip jenerasyonlar yetiştirmeliyiz. Hayat Holding olarak eğitim üzere güçlü bir aracı kullanıyor, şuurlu bir toplum yaratma gayesiyle projeler geliştiriyoruz” dedi.
Biyoçeşitliliği Oyunlarla Öğreniyorlar
Biyoçeşitliliğin ehemmiyetini anlatma, iklim değişikliği farkındalığına katkıda bulunma, gezegendeki kaynakların kıtlığına dikkat çekme, kaynakları muhafaza ve şuurlu tüketmeye yönelik davranışları geliştirme amacıyla yola çıkan “Hayata Düzgün Bakarız” Ekolojik Okuryazarlık Projesi, oyun ve görsel aktivitelerle zenginleştirilmiş müfredata uygun içerikleriyle, daha yeterli bir dünya için çocukları erken yaşta eğiterek farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor. Çocukların, ekolojik okuryazarlık bahislerini yaşlarına nazaran oyun yoluyla öğrenmelerinin, kalıcı olması ismine en verimli araç olduğunu vurgulayan Çağlayan Kent, “Türkiye genelinde pilot olarak seçtiğimiz vilayetlerde ekolojik okuryazarlık eğitimlerimiz başladı. 3. ve 4. sınıf öğrencilerimizin modül içerisinde yer alan oyunlardan çok keyif aldığı ve meraklarının arttığı tarafında geri bildirimler almak bizi çok memnun ediyor. Çocukların bitkilerdeki mevsimlere bağlı değişiklikleri anlamalarını sağlamak maksadıyla geliştirilen oyunlardan biri de “Benim Ağacım, Benim Yaprağım” oyunu. Öğretmen yönlendirmesiyle oynanan bu oyun ile çocukların tabiattan topladıkları yaprakların dokusunu ve biçimini incelemesi ve benzerilerini bulması beklenirken, aile yönlendirmesiyle yapılan aktiflikte öğrencinin bir tohum ekmesi ve bitki yetiştirmesi bekleniyor. Çocukların bir mevzuyu süratli bir halde öğrenebilmesinin ve içselleştirebilmesinin en tesirli yolunun oyun olduğuna inanıyoruz ve öğretmenlerimizden olumlu dönüşler almak bizim için memnunluk kaynağı. Yeni eğitim öğretim yılında yepisyeni kentlerde ekolojik okuryazar jenerasyonlar yetiştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
