Gıda güvenliğine ait hakikat bilgilendirmenin altını çizen çalışmalara imza atan Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS), besinlerin ambalajlanmasının değerine dikkat çekti. Bu kapsamda TÜGİS Bilim Konseyi Üyesi  Prof. Dr. Nevzat Artık, tüketicinin tam olarak besin ambalajına neden muhtaçlığı olduğuna yönelik yorumlarını kamuoyuyla paylaştı. Mevzuyu kıymetlendiren TÜGİS İdare Şurası Lideri Kaan Sidar ise, “Güvenli besin ambalajlarını en yalın haliyle; ‘ürünü koruyan, taşıyan, inançlı kaidelerde depolanmasını sağlayan ve tüketiciye eser içeriği hakkında bilgi veren’ biçiminde özetlemeliyiz” dedi. 

Günümüzde satış hedefli üretilen besin hususlarının neredeyse tamamı, hami ambalajların içinde tüketicinin karşısına çıkıyor. Yasa ve yükümlülüklerle tanım edilen bu ambalajlar, besin hususlarına rastgele bir ziyan vermeyecek biçimde inançlı ve toksik olmayan gereçlerden oluşuyor. Son olarak Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS), inançlı besinlerin ambalajlanması konusunu masaya yatırdı. Bu kapsamda TÜGİS Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, tüketicinin tam olarak besin ambalajına neden muhtaçlığı olduğuna yönelik olarak akıllardaki soru işaretlerini gideren açıklamalarda bulundu.  

 

Ambalaj, besinin ziyanlı dönüşümünü engelliyor

 Prof. Dr. Artık, üretilip işlenilen besinin mağazalara ve nihayetinde tüketicilerin meskenlerine taşınmadan evvel uygun biçimde ambalajlanması gerektiğini söz ederek; “Gıdanın, üretim ve ambalajlama tesislerinden uzakta olan satış bölgelerine gelene kadar, tüketilemez hale dönüşmemesi gerekiyor. Bu da Türk Besin Kodeksi’ne uygun bir ambalajlama ile mümkün. Böylece besin; oksijen, ışık, nem üzere dış etkenlere ve bakterilere karşı korunuyor. İçeriğinin bozulmaması sağlanarak ziyanlı tepkilerin ambalajla önüne geçiliyor. Böylece besin, daha uzun raf ömrü ile taze ve uzun müddet kullanıma uygun kalabiliyor” dedi.

 

“Tüketici düzgün besin ambalajını önemsiyor”

Prof Dr. Nevzat Artık, tüketicilerin besin seçerken de satın alacakları eserlerin sağlıklı, hijyenik koşullarda üretilmiş ve düzgün paketlenmiş olmasını tercih ettiğini söz etti. Artık, “Gıda ambalajı, gıdayı yalnızca dış darbelere karşı korumakla kalmaz, birebir vakitte eserlerin ezilmemesini, düzleşmemesini ve delinmemesini de sağlar. Besin eserleri, son varış noktalarına ulaşmadan evvel birçok prosedürden geçer. Uygun paketleme olmadan nakliye yahut depolama sırasında formlarını yahut dokularını kaybedebilirler. Örneğin kremalı unlu mamuller dik durmalı, et sıvısı dışarı sızmamalı, meyveler basınç altında yassılaşmamalı. Bu üzere faktörler de ambalajın ehemmiyetini bir sefer daha ortaya koyuyor. Hasebiyle ambalaj, çok çeşitli besinlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde kıymetli bir parametre olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 

 

Üretimden tüketime kadar gıdayı koruyor

TÜGİS İdare Şurası Lideri Kaan Sidar, inançlı besin ambalajlarını en yalın haliyle “ürünü koruyan, taşıyan, inançlı koşullarda depolanmasını sağlayan ve tüketiciye bilgi veren” halinde özetledi. Sidar bahisle ilgili yaptığı açıklamalarda; “Güvenli besin kapsamında öncelikle kavramları hakikat tanımlamamız gerekiyor. Ambalaj; eseri dış tesirlerden koruyan ve tüketiciye içindeki mal hakkında bilgi veren kaplamalardır. Besindeki ambalajlama ise besinlerin dış tesirlerden korunması ismine; üretimden tüketime kadar geçen müddette besinlerin niteliklerinin değişmemesini kısmen yahut büsbütün önlemek için gerekli olan bir süreç. Bu süreç zevk ve hal bakımından alıcının ilgisini de çekebilme özelliği taşıyan unsurlarla gıdayı sargılamaktan ibaret. Ambalajı tüketicilere kolaylık ve ulaşılabilirlik sağlayan, kolay saklama ve taşıma imkanı sunan, işletmelerin de kural ve düzenlemeleri uygulamasına yardımcı olan prosesin sonucu olarak görmeliyiz” tabirlerini kullandı. 

 

Gıda ambalajının fonksiyonu nedir? 

TÜGİS tarafından yapılan açıklamada hakikat ve inançlı ambalaj uygulamalarını tercih etmek için öncelikle ambalaj ve paketlemenin fonksiyonlarının net olarak ortaya konması gerekiyor. Bu kapsamda ambalajlamanın temel amaç ve işlevleri ortasında şu başlıklar öne çıkıyor:  

– Fizikî koruma: Ambalajlanan besinlerin, darbe, basınç, sıcaklık ve hava şartları üzere dış etkenlerden muhafazası sağlanıyor. 

– Bariyer oluşturma: Ambalaj; oksijen, su, buhar, toz vb. tesirlerden korunma için bariyer fonksiyonu görüyor. Kimi paketler ise raf ömrünü uzatmak için oksijen emici ya da nem kurutucular barındırarak, “kontrollü atmosfer” yaratabiliyor. 

– Bir ortaya getirme: Gıda eserlerinin daha kolay taşınabilmesi için küçük paketlerin daha büyük bir paket altında birleştirilmesi ve toz-sıvı-granüllü besinlerin bir ortada tutulması, ambalajla sağlanıyor. 

– Bilgi transferi: Gıda eserinin nasıl tüketileceği, hangi kaideler altında taşınacağı, geri dönüşüm standartları, üretim, son kullanma tarihi ve içeriği paket üzerinde yer alıyor. Bu etiket, ambalajın kimliğini oluşturuyor. 

– Pazarlama: Birçok üretici eserinin gaye kitleye ulaşabilmesi için rakiplerden ayrılan ve markayla özdeşleşen ambalaj dizaynlarına yöneliyor. 

– Güvenlik: Ürünün rastgele bir halde açılıp açılmadığı, özgünlük garantisi, geriye dönük üretimi ve tedarik zinciri, ambalaj üzerinden takip edilebiliyor.

– Porsiyon kontrolü: Ambalaj ve paketleme sayesinde eserin tartısı, uzunluğu ve porsiyonu konusunda bir standart sağlanabiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı